28 Şubat 2014 Cuma

Biraz daha dayan.

Biraz daha dayanmak lazım. Bugüne kadar nasıl dayandıysak, beklediysek; artık her ne yaptıysanız.. Her ne kadar da sıkılsakta.

Zaten kaybedecek bir şeyimiz yok; bir şeyim yok, olsa bile fazladan bir şey kaybetmek, yenisi için yer açmaktan başka bir şey olmaz. Bazenleriminde dediği gibi, bazen;

Bazen beklemek, bazen sadece beklemek yeter.



uğur karadeniz


23 Şubat 2014 Pazar

25 yayından özetle

Öyle yada böyle işte. Yazabildiğim kadar yazmaya çalışıyorum. Bir o kadarda, susmaya falan filan işte.. :)

Okuyan ve yorumla-ma-yan herkese teşekkürler. :)

Eylül(2)
http://ugurkaradeniz.blogspot.com.tr/2013/09/25-yayndan-ozetle.html
http://ugurkaradeniz.blogspot.com.tr/2013/09/programlayn-ve-yasayn.html

17 Şubat 2014 Pazartesi

Aklımın köşelerinde köşe kapmaca oynarken

Sevmek ne demekti bu arada ?
Ki bir o kadarda..
Bir o kadar da aşkla,
Bir o kadar.

Bazen aklımın bir köşesinden,
Diğer köşesine..
Geçerken rahatsız ediyorsun beni.
Bir çocuk gibi de mutlu..

Bazen bir o kadar umutlu,
Bazen ise.

Aklımın köşelerinde köşe kapmaca oynarken,
Bendeki sen..
O kadar işte..
uğur karadeniz

9 Şubat 2014 Pazar

kahve.

Bir nevi yalnızlık yoldaşı. Düşünürken, kitap okurken, çalışırken , yorgunluğa karşı ayakta tutan, uyumak için bir nebzede olsa yardım eden, vs. vs.

Biraz da kod yazarken. Aslında kod yazarken yukarıdakilerin bir çoğunu aynı anda yapıyoruz. Bazen o kadar çok dalıyoruz ki, sayfalarca yazdığımızın farkında olamıyoruz. Halbuki toplamda bir kaç satır. Çünkü o birkaç satır için, birçok satırı yazıp, yazıp siliyoruz. Tıpkı insanlara verdiğimiz değer gibi. 

Bunların birçoğunu düşünmemi sağlayan, düşünmemizi sağlayan -belki- kahvedir kendimce, bence.
Ve bir o kadar da, bazen...
Kahvenin her yudumunda, düşünceden düşünceye atlarken, birazda o.