11 Ocak 2014 Cumartesi

düşünemeyince.

Düşünceler uğruna canlar yanabilir. Yanıyor da. Kimin ne düşündüğü, kimin nasıl düşündüğü, kimin nasıl düşündürdüğünü; düşünmeden. Bazen düşüncelerle büyük savaşlar çıkabilir. Bazen de düşüncelerle kıtaları fethedebilirsiniz. Düşünmek bu, insanoğlu ne düşündüğünüzü pek anlayamaz. Anlasa da kendisi nasıl düşünüyorsa öyle anlar, öyle düşünür, öyle anlatır, öyle yorumlar.

Peki düşüneyemenlere ne olacak ? Düşünmek yerine, hep bir başkasına düşmek ? İşi düşünce değilde, işini düşününce ne olacak ?

Bunu yazarken arkada Mozart'ın bir parçası çalmakta. Hangisi olduğunu bilmiyorum fakat, dinliyorum işte. Ne anlattığını bilmeden. Mozart'ın kendisi acaba hangi düşünceyle bunu çaldığını bilmeden dinliyorum ya, o koyuyor işte bana. Çünkü, çünküsü olmaz böyle bir şeyin belki. Ya da var. Ne düşündüğümü bilemezsiniz ki. Ya da bilirsiniz.

Düşündükçe, düşünmemek için kendini tutmalı insan. Düşüncelerini ve tecrübelerini karşılaştırarak, yeni çıkarımlar yapmalı, elimdekini çok iyi kullanmalı aslında. Elinde değil de işte..

Düşüncelerimize değer verdikçe, neyse...

uğur karadeniz

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder