23 Mayıs 2014 Cuma

kendime haksızlık ediyormuşum.

ben kötüyüm diye.
meğer herkes kötüymüş. aralarında birkaç kötünün iyisi dolaşıyormuş. herkes aynıymış da, ben farklıymışım diye. meğer de meğermiş.

bazensizlik yaşadım, yaşıyorum yine bu aralar. ne kadar sürer, ne kadar sürdürür, ne kadar etkiler; bazen bilemiyorum. bazen ise bunu kontrolüm altında yapıyorum. ki o da saçmaladıklarımdır işte.

önceleri sormuştum kendime "ne oluyor lan bana  ? " diye. bir şey olduğu yokmuş. vizyona giren film gibi, galamı bekliyormuşum. tek kişilik. ben ve ben.

kendime haksızlık ediyormuşum. kendimi bilmeden ettiğim haksızlık, haksızlık mıdır ?
ironiler yaşayıp duruyorum. paranoyaklık da cabası. bariz bir hayattan kopuş aşamaları.

kendime haksızlık ediyormuşum. meğer hayata tutunmak gerekmiş.
evet tutunmam gerek.
tutanamayacak bir şey yoksa bile. kendime sarılmam gerekmiş.
öğrendiğim iyi oldu.

gala bitmiştir.
uğur karadeniz

6 Mayıs 2014 Salı

yazı..

Yine hayatımdan birkaç parça kodun benim için ne olduğunu sizlere anlatmaya çalışacağım. Yani bir başka deyişle saçmalayacağım..

Örneğin bazen bana kızıyorlar, mecaz nedir bilmez misin diye. Bilmiyorum. Bu kadar basit bir şey değil. Fakat programlama denen illete bulaştığımdan beridir ki, Programlama Gerçektir. Programlama mecaz olan bir şey var ise o da algoritmadır. Fakat o da gerçekliği bire bir yansıtacağından dolayı, mecaz anlam kazanmaz.

Evet. Programlama Gerçektir. Bir programın belirli bir parçasına, gidip de mecazi olaraktan bir değişken atamak başka, bir if yapısını mecazlamak başka.

Şimdi hal böyle iken, insan ister istemez, sanal bir dünyada kendine kendisinin kodladığı anlayış ve kavrayış sistemine nasıl karşı çıksın ?
Çünkü o anlayış ve kavrayış sisteminde mecazi anlamı katabilmek çok zor.

Birkaç hafta önce "Bilgisayara Öğrenmeyi Öğretmek Gerek" demiştim. Eğer bunu yapabilirsek, işte o zaman mecazi anlamı da bilgisayarların, kod parçalarının, belirli köşelerine sıkıştırıp, -tıpkı bir önceki virgülde kullandığım mecaz gibi- mecazi anlamda kodlar yazabiliriz ve bu bilişim çağında çığır açmak demektir.

Düşünsenize, gerçeklikten arınmış kodlar.. Daha doğrusu, bize öğretilen ve öğrendiğimiz o düzenli yapılara gerek kalmadan programlayabilmek. Tıpkı hayatımızı da programsız yönetirken mahvettiğimiz gibi.

Ki. Mecazi anlamdan nereye geldim bilmiyorum. Bazen bazı şeyleri mecaz anlamında anlamamak, karşılıklı polemiğe sürükleyebilir sizi.

Ve bu arada. Programlama gerçektir. Programlamayı yaşayabilmek, programlamayı yaşamayı istemek, sizi biraz hayalciliğe bir o kadar da gerçekliğe götürecektir. Bu hem bir çelişki, hemde büyük bir ironi.

saçmaladım mı ne yaptım bende bilmiyorum, teşekkürler :)
uğur karadeniz

3 Mayıs 2014 Cumartesi

yaklaşıyorsa zaman..

ya yaklaşıyorsa zaman.
hiç beklemediğin, hayalini bile kuramadığın.
belkide aklının ucundan bile geçmemiştir.
kim bilir..

ya yaklaşıyorsa zaman.
ya da ne bileyim, yaklaşmaya yaklaşıyorda olabilir.
aman.
uğur karadeniz