28 Kasım 2014 Cuma

Jason Statham (Transporter 2)

Transporter(Taşıyıcı) Serisinin ikinci filmi. Film serisi kaldığı yerden devam ediyor. Frank Martin. Kurallar yine aynı. Fakat bu sefer paket biraz daha farklı.

Frank taşımacılığı bırakıp, zengin bir ailenin şoförü olmuştur. Ailenin çocuğu kaçırılır. Frank'den bilinir. Frank kurtarmak için yola çıkar. Kurtarır.

Tabi ki askeri donanımı ve sürücülüğü yine ön safhada. Dövüş yetenekleri biraz daha fazla.
Olaylar sırasında polis ve değişik ekipler de vardır. Sıkıntılı bir zamandan geçerler. :D

Taki Frank Martin'i soymak isteyene kadar :)


Bence seriyi sırayla izlemeniz gayet zevkli olur.
uğur karadeniz

15 Kasım 2014 Cumartesi

bazenli bir söz

bazen yapmak istediklerini yapamıyorsan,
istemeye devam et.
bazen istemeden yapıyorsan,
bil ki istemişsindir.

14 Kasım 2014 Cuma

Michelle Richmond - Küçük Sırlar



Başlamak ne kadar zor olsa da bir kitaba, bitirdiğini görmek bir o kadar güzel. 

Arka kapağında ki yazıya güvenerek aldığım bir kitaptı. Sonra kitap Ellie Enderlin'in günlüğü gibi anlatımla başladı. Okudukça fark ettim ki kitap içinde kitap yazmıştı Andrew Thorpe. Kitaplarda sevdiğim bir özelliktir aslında; kitap içinde kitap. Zevkli oluyor okuması. Olaydan olaya atlamak. Tabi olayları birbirinden koparmamak şartıyla. 


12 Kasım 2014 Çarşamba

Jason Statham(6. Colleteral & 7.Celluler)

Jason Statham'dan iki film daha yazıyorum bu gece.

Collateral filminde çok kısa bir rolü var. Kısa olmasına rağmen belkide yeri rolün önemli çok büyüktür. Pek anlayamadım açıkcası. Çünkü bağdaştıramadım film ile Jason Statham'ı..

Cellular de ise yine kendinde diyebilirim. Yanlış hatırlamıyorsam kadını odaya kapattığında, kadının yaptığı rastgele bir ara ile gerçekleşen ve devam eden bir hikaye. Aslında çok güzel bir mantığı var. Her ne kadar Türkçe'ye çevrilmiş ismi çok farklı anlamlar çağırıştırsa da.

Pek bir yazacağım yok. Cellular gerçekten güzel bir film. Fakat Colleteral için aynı şeyi yazamayacağım. Gerçi taksicinin hayalleri ile olay örgüsüne farklı bir hava katılarak, avukat ile de tanışma fırsatını veriyorlar eline.

Canınız çok sıkılırsa izleyin derim. :) 

Celluler fragman;

uğur karadeniz

6 Kasım 2014 Perşembe

hello world.

her şey hello world le başladı sanki...
bir çoğu öyle der.
haklılar tabi.

ben bu işe hello world'le başlamadım.
ne ile başladığımı bilmiyorum.
fakat hatırladığım tek şey;
"hello world";
yeni bir bebeğin doğup,
ebesine selam vermesi gibi.
ne kadar garip bir durum olsa da.
bazen ne ile başladığının hiçbir önemi yoktur.
yeter ki sen başlamak iste.
işte o zaman ne "hello world"ler gelir geçer biliyor musun ?
kaç kere selam verirsin o ebeye.
çoğu kez düşük ihtimali bile var.
"run time error".
ebeden de kaynaklanır,
ebeveynlerden de.
doğduysa eğer artık; en iyi şekilde yetiştirmek lazım onu.
ana dilini iyi öğrenmeli mesela.
gerektiğinde platform platform koşmalı,
ide'lerle, compiler'ler, notpad'lerle düşüp kalkmalı.
yılmadan.
önce cefasını çekmeli,
sonra sefasını cefasız bir şekilde sürmeli.
nitekim.
bazen her şey "hello world" ile de başlayabilir,
merhaba dünya ile de.
:)
uğur karadeniz

4 Kasım 2014 Salı

Jason Statham(5. The Italian Job)

Jason Statham'ın araba sürmekteki olan becerisini bu sefer teknede gösteriyor.
Bu sefer üstlendiği rol: Yakışıklı Rob (Handsome Rob).
Filmde pek ön planda değil fakat kendini hissettiriyor zaten.

Film bana verdiği mesaj;
Hayalleri için çalanlardan, hayallerini çalma! Ne de olsa çalıntılar bir gün çalınırlar.

İlk önce hepsi beraber çaldılar.
Ve ihanet.
Sonra intikam baş gösterdi.
Süper bir plan ve hacker (Real Napster) bir arkadaş.
Tekrar çaldılar.

Plan aşamasında fark ettikleri ise hayal ettiklerini, Steve'ın hayal gücü olmadığı için Steve'ın kendi hayallerimiymiş kullanmasıydı. İzlediyseniz ve izlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız. :)

Güzel ve zekice filmlerden.
uğur karadeniz