25 Mart 2013 Pazartesi

ütopya denemesi(3 oldu galiba)

Ödül ve-ya Ceza

Zamanların geride kaldığı, yaşamın ikili renklerle devam ettiği bir dünya. Devletler kendilerine ait sadece iki renk seçmek zorundadırlar. Bu renklerden biri Ödül’ü diğeri Ceza’yı temsil etmesi gerekir. İnsanların sadece duygularını kaybetmiş değil, düşünceleri ve hareketleri bile kısıtlanmıştır. Kısıtlanmış ögeleri insanlar için devletler seçer.

İnsanların duygularına, hayallerine, hareketlerine, meraklarına, korkularına ve düşünceleri gibi insansal özellikleri devletlerin yönetenleri seçer. Bu seçilen ögeler bir veya iki tanedir. Hangi devlet duyguları seçtiyse, o toplum sadece duygulardan seçilenler kadar duygulanabilir. Hangi devlet hangi hayalleri seçtiyse, o toplum o hayalleri kurabilir. Hangi devlet hangi hareketleri seçtiyse, o toplum o hareketlerden fazlasını yapamazlar. Hangi devlet hangi merakı seçtiyse, o toplum yenilikçidir. O kadar merak edebilirler. Hangi devlet korkuları seçtiyse, o toplum diğer renklerden sadece korkar. Hangi devlet düşünceleri seçtiyse, o toplum kısıtlanmayan düşünceleri düşünebilir. Diğer düşünceleri düşündürmemek için renk terapileri ve okulları vardır.

Devletler arası sınır yoktur. Bütün devletler iç içedir. Devletlerin seçtiği renkler haricinde o toplumlar, farklı renkte elbise, ayakkabı, şapka, giyemezler; farklı renkte alet, araba, vb. araçları kullanamazlar; farklı renkte ulaşım aracı süremezler, farklı renkte hiçbir şey olmaz. Renkleri bir birine karıştıran insanları cezalandırılır veya renkleri karıştıran insanları devletlerine şikayet ederlerse ödüllendirilirler.

Devlet yönetenleri, renklerini kalkındırabilmeleri için, hangi ögeleri seçtiyse ona göre insanlara iş bulur ve bu insanlar işlerini verilen süre içerisinde yapabilirlerse ödüllendirilir, belirtilen süre içerisinde işlerini tamamlayamazlarsa cezalandırılırlar. Bu insanlar için bir nevi zaman geçirme aşamasıdır. Bu ödül ve ceza sistemi köleliğin bir parçası gibi değil, özgürlüğün simgesi olarak, bebeklikten beri insanlara enjekte edilmiştir.

Eğitim sisteminde de karma eğitim yoktur. İki farklı devlet rengi aynı sınıfta veya okulda eğitim göremezler. Eğitim öğrencilere renklileşmek ve renk haklarını öğretmek için verilir. Okullarda hangi renk hangi işi, ögeyi seçtiyse onun eğitimi verilir. Hangi renk hangi derse hitap ediyorsa, o ders o renge zorunludur. Diğer dersler olmasa da ceza alınmaz. Fakat kendi renginin dersini almayan öğrenci cezalandırılır. Bir başka rengin derslerini de alan öğrenci dersteki başarısına göre ödüllendirilir.

İnsanlar alışveriş konusunda kendi renkleri arasında para yoktur. Devletler arası para birimi tektir ve paranın rengi yoktur. Şeffaftır. Bunun nedeni ise her renk sistemi kendi parası zannetmesi amaçlanmıştır. Farklı renkler birbirleri ile alışveriş konusunda para kullanırlar. Kendi renkleri arasında para alışverişi yapanlar ise cezalandırılırlar. Bu sistem insanların kaçakçılıktan ve renksizborsa (karaborsa)’dan uzak tutmak için planlanmış ve hayata geçirilmiştir.

İnsanlar üreme ve çoğalma konusunda iki renk olmak zorundadırlar. Aynı renkteki insanlar cinsel ilişki kuramazlar. Doğan bebek, 15 yaşına geldiğinde anne veya babalarından birinin rengini seçmek zorundadırlar. Böylece renkler soylarını belirli soyağaçları üzerinde devam ettirme şansları olur. Farklı bir seçim yaparlarsa, o renkte kalırlar ancak cezalandırılırlar.

Dini inançları farklı olan renkler de vardır, farklı renk olup aynı dini inanca mensup insanlarda vardır. Aslında renklileşme hareketi ile pek çok din oluşmuş ve devlet yöneticilerinin istediği ayrımcılık ortaya çıkmıştır. Dini inanç seçimi bireye özgü bir seçim olarak ortak kabul edilmiştir.

Farklı renkteki insanlar birbirini yargılayamazlar. Her rengin kendine ait hakimleri, savcıları, polisleri, doktorları, tamircileri vb. hizmet veren renkişleri vardır. Farklı renkler arası şikayet sistemi ise, şikayete bağlı olup, şikayetin veya suçlamanın doğruluğuna göre ödüllendirilir veya cezanlandırılır.

Devlet yöneteni seçimi ise, en fazla ödül alan kişi tarafından seçilir. Seçimi kazanan kişinin, hiçbir ceza almaması gerekir. Eğer ceza alırsa hem devlet yöneticiliğini kaybeder hem de insanlar tarafından diğer renklere dışlanırlar.

Sokaklar hangi devlete ait ise o renge boyanır. Sokakta yaşayan insanlar ise herhangi bir renkte giyinmezler, çıplak dolaşarak, renklileşme hareketine karşı çıkarlar veya renkler tarafından dışlanmış olanlar kendi sokak örgütlerini, çetelerini oluşturmuşlardır. Sokak çeteleri hangi devletin sınırları içerisinde ise ona göre cezalandırılırlar.

Devletler arası savaşlar sadece geceleri yani güneş yokken, renkler ayırt edilmediği takdirde yapılır. Yoksa devletler renkler arası örgütlenme olur. Geceleri kimse bu renkleri ayırt edemeyeceği için böyle bir kanun ortak olarak kabul edilmiştir. Bu kanun “Renkler Arası Kanun Sistemi” nde diğer birkaç ortak kanun (seçimleri olmayan insanlar, cezalandırılan insanların dışlanması vb.) gibi kabul edilmiştir. Bu kanun sistemi her renk devleti için ortaktır.

Kendi renkleri zıt olan devletler de huzur yoktur. Çünkü insanlar anlaşamazlar. Renkleri birbirine yakın olan devletler, yılın belirli günlerinde toplantı düzenleyebilirler. Eğlence düzenlediklerinde devlet yönetenleri hangi eğlenceyi onaylarsa ona göre eğlence düzenlenir.

Bu dünyada yaşanmış olan tarihi olayları, insanların akıllarından silmeye çalışıyorlardır ve bu tarihi olayları insanların akıllarından silme hareketi okullarda da devam eder. Tarih dersi yoktur. Renkler isterlerse kendi tarihindeki ödüllendirilmiş tarihi kişilikleri bir başarıymış gibi anlatıp, onları da kendi işlerinde daha iyi olmaları için bazı seminerler düzenlerler.

İnsanlar yaşadıkları sürece yıl sonu topladığı ödüllerle cezaları karşılaştırırlar. Ödüller cezalardan fazla ise yaşamaya devam ederler. Ödülleri cezalarından az ise birkaç gün içinde yaşamlarına son verilir. Ödülleri ile cezaları eşit ise, bir sonraki yıl içinde eşitliği bozamazlarsa idam edilirler.

Ödül almak isteyen insanlar, kendi renk devletlerine yararlı olacak işler, yeni makineler, yeni aletler yaptıklarında veya kendi renklerine karşı gelenlerin isyanlarını bastırdıklarında, renkişlerine yardımda bulunduklarında ödül alırlar.

Devletin kendi renkleri arasında koyduğu kanunlar ve yasalara karşı çıkanlar, ya cezalandırılır yada üç renge boyanıp sokakta yaşayanların yanlarına gönderilir. Bu da toplumlar ve bireyler için en istenmedik şeylerden bir tanesidir.

Bu dünyada ya ödül alırsın yada cezalandırılırsın. Ancak buna renk sahipleri devletler karar verirler.
uğur karadeniz

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder