12 Kasım 2013 Salı

Dört duvar arasında

Bazen özgürlük isteriz. Aslında özgür olduğumuzu bilmeden. Özgürlüğün istediğimizi yapmak anlamında kalıp, aslında yalnız olmamak anlamına geldiğini, hayatımızda bir başkalarının olduğunu, ve benzeri diğer saçmalamak istediğim şeyleri de bilmeden isteriz. Özgürlüğü..

"Dört duvar arasında kalabilmektir hayat" diye not almışım mantar panoma. Daha sabah sabah fark ettim. Üzerindeki tarih ise bir kaç ay öncesine ait. Bilmem anlatabildim mi.

Aynı şekilde altında bir söz daha yazmışım "Kendi zihnimizde kapalıyız.". Düşününce fark ettim ki ben bunu yazmak için değil, her okuduğumda kendi zihnimden kaçmak için yazmıştım. Zihinlerimiz dış etkenlerden dolayı bazı şekiller alıyorlar. Kendimizden ne ara koparsak -ki bu dört duvar arası da olsa, dışarısı da olsa hiç fark etmez- işte o an özgürlüğün dibine vurmuş, bütün duygularımızın tavan yaptığı anı bir düşünsenize. Arada bazen yapıyoruz bunu. Fakat yinede özgürlük denen, kelime anlamı kadar anlamsız olan bir kelimenin bize aslında bir şeyler katmayacağını bildiğimiz halde yinede istiyoruz.

Özgürlük isteyen birçok kişi vardır, eminim. Fakat farkında değillerdir özgürlüğün sevdiklerinizle olmanın, mutluluğu paylaşmanın, paranın geçmediği, finansal ve mantıksal bir şeylerin o an için olmadığı.. İşte ben buna özgürlük derim..

Peki ya siz ? 

uğur karadeniz

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder